9.yüzyılın büyük astronomi bilginlerindendir. Çağında
yaptığı keşif ve buluşlarla ün salan bilgin, Halife Me’mun tarafından dünyanın
yarıçapını ölçmekle görevlendirilmiştir.
Dünyanın çevresini 360 meridyene bölerek ekvatorun
uzunluğunu hesaplamıştır. Buna dayanarak da dünyanın yarıçapını bulmuştur. Bu ölçmeyi İskenderiye Ekolünden
olan Eratoshenes’ten sonra ilmi hesaplara dayanarak ilk defa yapan Sabit bin
Kurra’dır.
Onun ve diğer
Müslüman bilginlerin ortaya koyduğu ölçümler sonraki senelerde Endülüs yoluyla
Avrupa’ya geçmiştir. Kristof Kolomb gibi kaşifler bunlardan faydalanarak
yollarını bulmuşlardır. Dünyanın küre biçiminde olduğunu, belli boyutları
bulunduğunu anlamışlardır. Böylece aynı yönde gidildiği takdirde dünyanın öbür
ucunda yine aynı yere varılacağı sonucunu çıkarmışlardır.
Sabit bin Kurra bir
ara Bağdat’ta bilginlerden kurulu bir heyete başkanlık etti. Burada iki engel
arasındaki mesafeyi hesapladı. Bunu
hesaplarken kutup yıldızından faydalandı.
Sabit bin Kurra, Bağdat’taki ilmi çalışmalarını son derece
geniş bir fikir hürriyeti içerisinde yürütüyordu. Sadece astronomide değil,
tıpta ve felsefede de ilerlemeler kaydetti.
Halife Mutasım, bu
başarılarından dolayı ona ‘ Ebul Hasan, lakabını verdi. Üstelik çok
güzel bir arazi de bağışlayarak, onu yakınları arasına aldı.
Halife, Sabit bin Kurra’ya çok değer verirdi. Bir gün
birlikte el ele tutuşup gezerlerken Mutasım birden bire hızla elini çekti.
Sabit, Halife’ye bu ani davranışının sebebini sorduğunda, şu cevabı aldı:
“Ey Ebul Hasan! Unuttum da elimi senin elinin üstüne koydum
ve eline dayandım. Halbuki yaptığım bu hareket yanlıştır. Çünkü ilim adamları
her zaman üstte bulunmak durumundadırlar. Onların üzerine hiç kimse çıkamaz.”
İşte devlet adamlarının bilginlere karşı bu tavırlarıdırki,
İslam dünyasında ilmin ilerlemişini sağlamıştır.
Kamusul Alam’da belirtildiğine göre matematiğin bir kolu
olan calculus’un keşfi ona aittir. O tefaduş denilen calculusu keşfetmekle bir
çok buluşlara yol açmıştır. Calculus olmasaydı, bir çok karışık problemlerin
içinden çıkılamayacak, kanunların bazısında insanlığın hayrına faydalanmak
mümkün olmayacaktı.
Dr. M. Cemaleddin Fendi, Allah ve Kainat adlı eserinde
diferansiyel hesabını Newton’dan daha önce Sabit bin Kurra’nın keşfettiğini
söylemektedir. Görülüyor ki bir çok ilmi
buluşu olduğu gibi bunu da Avrupa’lılar
kendılerine maletmişlerdir.
Kaynaklar cebiri geometriye ilk uygulayan bilginin de Sabit
bin Kurra olduğunu kaydetmektedirler.
0 Yorumlar