Dehhânî’nin bugüne kadar ele geçen şiirleri bir kaside ve
altı gazelden ibaret olup toplam yetmiş dört beyittir.
Divan şiirinin ilk temsilcisi sayılır. Bir kasidesinde
Horasan’dan Anadolu’ya geldiğini ve tekrar oraya dönmek istediğini söyleyen
Dehhani’nin hayatı hakkında bilinenler çok azdır. Selçuklu Sultanı Üçüncü
Alaeddin Keykubad’ın takdirini kazanmış ve sultan tarafından bir “Selçuklu
Şehnamesi” yazmakla görevlendirilmiştir. Şairin, Farsça olarak 20.000 beyitlik
Selçuklu Şehnamesi yazdığı, ancak bu eserin günümüzde ele geçmediği
söylenmektedir.
·
Dehhani, Anadolu’da divan şiirinin din
dışı konularda şiirler yazan bilinen ilk şairidir.
·
Döneminde hemen bütün şairler
dinî-tasavvufî konularda şiirler yazarken onun şiirlerinde pek tasavvuf etkisi
görülmez.
·
Az sayıdaki şiirlerinde daha sonraki
yüzyıllarda karmaşık mazmunlar hâline gelecek olan teşbih ve istiarelerin
zengin örnekleri görülür. Bu bakımdan onun şiirleri, İran tesirinin görüldüğü
ilk örnekler sayılmıştır.
·
Dehhani’nin bugüne kadar ele geçen
şiirleri bir kaside ve altı gazelden ibaret olup toplam yetmiş dört beyittir.
·
Gazellerinde mazmunlara açık şekilde yer
veren şair, Oğuz Türkçesini en zarif ve en sade şekilde kullanmıştır.
·
Şiirleri, Türk edebiyatında gazel ve
kaside nazım şeklinin ilk örneklerini oluşturur.
·
Şiirleri ifade ve teknik bakımından aynı
devirdeki diğer Anadolu Türk şairlerine oranla daha başarılıdır.
Eseri
Selçuklu Şehnamesi
Şikârî’nin Tarih adlı eserindeki rivayete
göre Selçuklu Sultanının isteği üzerine 20
bin beyitlik bir Selçuklu Şehnamesi yazdığı ileri sürülmüşse de bugüne
kadar böyle bir eser bulunamamıştır.
·
Acep bu derdümün dermânı yok mu
Yâ bu sabr itmegün oranı yok mu
Yanaram mumlayın başdan ayaga
Nedür bu yanmagun pâyânı yok mu
Güler düşmen benüm agladuguma
Aceb şol kâfirün imânı yok mu
Delipdür cigerümü gamzen oku
Ara yürekde gör peykânı yok mu
Su gibi kanumu topraga kardun
Ne sanursın garîbün kanı yok mu
Cemal-hüsnüne mağrûr olursun
Kemâl-i hüsnünün noksânı yok mu
Begüm Dehhânî’ye ölmezden öndin
Topuna irmegün imkânı yok mu
Yâ bu sabr itmegün oranı yok mu
Yanaram mumlayın başdan ayaga
Nedür bu yanmagun pâyânı yok mu
Güler düşmen benüm agladuguma
Aceb şol kâfirün imânı yok mu
Delipdür cigerümü gamzen oku
Ara yürekde gör peykânı yok mu
Su gibi kanumu topraga kardun
Ne sanursın garîbün kanı yok mu
Cemal-hüsnüne mağrûr olursun
Kemâl-i hüsnünün noksânı yok mu
Begüm Dehhânî’ye ölmezden öndin
Topuna irmegün imkânı yok mu
Bir kadehle bizi sâki gamdan âzâd eyledi
Şâd olsun gönlü anın gönlümü şâd eyledi
Şâd olsun gönlü anın gönlümü şâd eyledi
Bir kadehle bizi saki gamdankurtulmuş eylediSevinçli olsun gönlü onun gönlümüsevinçli eyledi
2 Bende idi bunca yıllar kaddine serv-i revân
Doğrulukta kulluk ettiğiyçün âzâd eyledi
Kul idi bunca yıllar yârin boyunasalınan selviDoğrulukta kulluk ettiği için
onuözgür eyledi
3 Husrev-i hûbân eden sen dilber-i şîrîn-leb
Bîsütûn-ı aşk içinde beni Ferhâd eyledi
Güzeller padişahı eden sen tatlıdudaklı güzeliBîsütûn-ı aşk içinde beni
Ferhâd eyledi Aştın Bisütûn’u içinde beni Ferhateyledi
4 Od ile korkutma va’iz bizi kim lâ’lî nigâr
Cânımız bizim oda yanmağa mu’tâd eyledi
Ateş ile korkutma vaiz bizi kisevgilinin dudağıCanımızı bizim ateşe yanmaya alışıkeyledi
5 İster isen milk-i hüsn âbâd ola dâd eyle kim
Pâdişahlar dâd ile milkini âbâd eyledi
İster isen güzellik ülkesi kalkınsınadalet eyle kiPadişahlar adalet ile ülkeyi bayındır
eyledi
·
Gün yüzinde hat belürse gözlerüm giryan olur ,
Hale görinse kenar-ı mahda baran olur
lal’in içün gözlerün birbirine hançer çeker
Ol iki mest arasında korkarım kim kan olur.
Gül budağı gibi gülşende salınsın naz ile ,
Karşuna başun salub serv-i revan hayran olur
Zülfi üstinde gören dir kuşe-i ebrusini ,
Sayesi dutmiş cihanı nice hoş eyvan olur
Gözledi hattı Dehani hatemin dilde tutar şimdi
Fitne devridür yok yire çok bühtan olur.
Hale görinse kenar-ı mahda baran olur
lal’in içün gözlerün birbirine hançer çeker
Ol iki mest arasında korkarım kim kan olur.
Gül budağı gibi gülşende salınsın naz ile ,
Karşuna başun salub serv-i revan hayran olur
Zülfi üstinde gören dir kuşe-i ebrusini ,
Sayesi dutmiş cihanı nice hoş eyvan olur
Gözledi hattı Dehani hatemin dilde tutar şimdi
Fitne devridür yok yire çok bühtan olur.
Sun ey sâkî güle güle bize ol rûh-ı reyhânı
Ki gül yine bezemişdür bugün sahn-ı gülistânı
Cemâl-i sûretin Leylî güle mi virdi Mecnûndur
Ki bülbül göge irürdi bu dem derdinden efgânı
Aceb degül eger bülbül kılursa nagme-i Dâvûd
Ki gül üstine dutmışdur sögüt çetr-i Süleymânî
Çü Yûsuf Mısr şehrinde azîz oldı gül ü bülbül
Uş ider gece vü gündüz figân çün pîr-i Ken’ânî
Eger ok urmadısa gül yine bülbül yüregine
Niçün kana bulaşupdur serâser cümle peykânı
Gül-i sûrî gül-i sûsen gül-i nesrîn gül-i ra’nâ
Bu dördiyle bezenmişdür cihânun çâr erkânı
Bu dürlü güller istersen bekâ bâgında var iste
Dirîgâ kim vefâ itmez bize bu âlem-i fânî
Bu gül devrinde ömrüni geçürme zâyi’ ey gâfil
Ki gül devri bigi tizcek geçer bu ömr devrânı
Müdâm iç bir yanagı gül nigâr ile gülistânda
Ki karşuna kıla her dem yanaklarla gül-efşânî
Bu mevsümde gül ü meyle kişi beslenmese cânın
San anı bir kuru gövde ki yokdur aklı vü cânı
Cihân cennet olup durur serâser ger inanmazsan
Gözün nergis gibi aç gör ki güldür hûr u gılmânı
Meger bezm-i şehenşehdür letâfetde bugün gülşen
Ki olupdur bülbül ü kumrî nedîm ü hem hoş-elhânı
Şehenşâh-ı felek-rif’at alâ-yı dîn ü dünyâ çün
Ki katl itdi Alî bigi cihânda nesl-i Mervânı
Alî-vârdur eger her kim göre zâhir diler ise
Alî gibi göz açup gör cihânda şîr-i merdânı
Süleymân rûhı şâd oldı ki fitne dîvini bende
Bıraguban bezemişsin Süleymân bigi devrânı
Eyâ şâh-ı felek-rif’at ki dâyim bahtile devlet
Kılur dergâhuna secde urur topraga pîşânî
İşidüp adunı şâhum sefer kıldum bu iklîme
İrişdüm yüzini gördüm didüm zî vech-i nûrânî
Hemîşe tâ bu mevsimde cemâl-i tal’atı günün
Senün yüzün bigi şâhâ bezemez bâg u bustânı
Sehâvetde şecâ’atde dahı adun işidürdüm
Seni Hak müstedâm itsün seversin dîni îmânı
Mürüvvetde ne kim vardur benüm hakkumda kıldun sen
Vefânun ma’deni oldun sehânun lutfile kânı
Yüz urup tapuna geldi icâzet vir ana şâhâ
Ki yine devletünde ben görem milk-i Horâsânı
Bihamdillah ki medhüni idüp her meclis içinde
Dehânından dür-i ma’nî döker sözile Dehhânî
Yiri durur kulagunda dutasın sözümün dürrin
Ki ol dürden hacâletde kalupdur dürr-i ummânî
Dilegüm bu durur senden bu dördi saklagıl muhkem
Hemîşe dînile adli şecâ’atle hoş ihsânı
Diri oldukça ben kulun işidesin eyâ şâhum
Senün medhünle tolduram nice defterle dîvânı
Kemâl-i devletün güni bezesün bâg-ı dünyâyı
Dahı noksân hazânından İlâhum saklasun anı
Gazel-i Dehhânî
Lutf itse vefâ kılsa bize yâr nolaydı
Kör olsa işitse anı agyâr nolaydı
Bin dürlü kavil eyler ise birine turmaz
Hûblarda bütün olsa bu ikrâr nolaydı
Yâr bilse nice sevdügümi cân u gönülden
Derdüme eger eylese tîmâr nolaydı
Yâ bellü vefâ itse yâ gönülümi virse
Yâ kılsa beni zülfine berdâr nolaydı
Dehhânî müdâm olsa bu ma’şûk muhibbi
Yanup yakılup eylemese zâr nolaydı
Gazel / Ere Umma
Sabreyle gönül derdine dermân ere umma
Can atma oda bi-hüda cânân ere umma
Gözün sedefinden nice dürdâne dökersin
Şol dişi güher dudağı mercân ere umma
Gel vasi dilersen ko bu feryâd i bülbül
Gül gonca gibi ağzı gülistân ere umma.
İnceldise hecr ile karınca gibi belin
Firkat nice bir ola Süleyman ere umma
Feryâd ü figân etme i bülbül dahi ağzın
Yum gonce gibi yine gülistan ere umma
Maksuûd anın kim ele düşvâr erişir
Yırtma yakanı eline âsân ere umma.
Can atma oda bi-hüda cânân ere umma
Gözün sedefinden nice dürdâne dökersin
Şol dişi güher dudağı mercân ere umma
Gel vasi dilersen ko bu feryâd i bülbül
Gül gonca gibi ağzı gülistân ere umma.
İnceldise hecr ile karınca gibi belin
Firkat nice bir ola Süleyman ere umma
Feryâd ü figân etme i bülbül dahi ağzın
Yum gonce gibi yine gülistan ere umma
Maksuûd anın kim ele düşvâr erişir
Yırtma yakanı eline âsân ere umma.
HOCA DEHHÂNİ
1 Zihî devlet ki gölerüm yüzünden oldı nûrânî
Visâlün lutf idüp savdı başumdan girü hicrânı
Visâlün lutf idüp savdı başumdan girü hicrânı
Yüzünden gözlerim nurlandı,vuslatın lütfedip başımdan
ayrılığı yine uzaklaştırdı, bu negüzel bir mutluluktur.
ayrılığı yine uzaklaştırdı, bu negüzel bir mutluluktur.
2 Severem seni can bigi hatâ didüm maâza’llah
Ne mikdârı ola cânun ki benzedem sana cânı
Ne mikdârı ola cânun ki benzedem sana cânı
Seni can gibi severim, yanlışdedim; Allah korusun, canın ne
değeri olur ki canı sanabenzeteyim.
değeri olur ki canı sanabenzeteyim.
3 Yüce boyun kılur bende çemende serv-i âzâdı
Yüzün mihri ider tâban felekde mâh-ı tâbânı
Yüzün mihri ider tâban felekde mâh-ı tâbânı
Yüce boyun çimenlikte uzunserviyi kendine kul eder;
yüzünün güneşi de gökte parlakayı aydınlatır.
yüzünün güneşi de gökte parlakayı aydınlatır.
4 Eğer emseyidi senün leb-i la’lünden İskender
Niderdi isteyüp bunca cihânda âb-ı hayvânı
Niderdi isteyüp bunca cihânda âb-ı hayvânı
Senin kırmızı dudağını eğerİskender emseydi, dünyada
abıhayatı bu kadar arayıp da neyapardı.
abıhayatı bu kadar arayıp da neyapardı.
5 Eğerçi cem’e şem’ isen beğüm her cem’ arasında
Perîşan kılma saçunı esirge ben perîşânı
Perîşan kılma saçunı esirge ben perîşânı
Beğim, her ne kadar (sohbet)toplantısına mum isen de, her
topluluk arasında saçınıdağıtma, benim gibi perişankoru.
topluluk arasında saçınıdağıtma, benim gibi perişankoru.
6 Bugün çün hüsn devrânı senündür eyü ad ile
Süre gör devr-i hüsnüni ki geçer hüsn devrânı
Süre gör devr-i hüsnüni ki geçer hüsn devrânı
Mademki bugün güzellik çağısenindir, güzelliğinin çağını iyi
ad ile geçirmeye bak, çünkügüzellik çağı (çabuk) geçer.
ad ile geçirmeye bak, çünkügüzellik çağı (çabuk) geçer.
7 Cemâlün iy büt-i Çînî cihânı dutdı ser-tâ-ser
Nite kim Rûm ilin şi’riyle bugün dutdı Dehhânî
Nite kim Rûm ilin şi’riyle bugün dutdı Dehhânî
Ey Çinli put (gibi güzel),güzelliğin dünyayı baştan başa
kapladı, nitekim Dehhânî debugün şiiriyle Anadolu’yututmuştur.
kapladı, nitekim Dehhânî debugün şiiriyle Anadolu’yututmuştur.
0 Yorumlar